Wednesday, May 07, 2008

bugün adli sicil kaydı ya da halk arasındaki deyimi ile, "temiz kağıdı" almak için Ankara Adliye Sarayına gittim. Buraya en son 2003 yılının temmuz ayında hala çalışıyor olduğum işyerine giriş aşamasında bu belgeyi almak için gelmiştim.

O zaman, yani yaklaşık 5 sene önce ilgili masaya dilekçe ve nüfus cüzdanı ile başvurduktan sonra yaklaşık 1 veya 1,5 saat boyunca beklediğimi hatırlıyorum. O esnada başvurusunu yapıp temiz kağıtlarını almak için bekleyen insan sayısı da kum saatinin tabaninda toplanan taneler gibi artıyordu. Sonra bi noktada artik kumlar yeterince biriktiği için midir bilemiyorum, elinde bi kağıtla bir adam çıktı ve teker teker belgeleri hazır olanların isimlerini okudu. Ne şans benim ismim de vardı. Toplam işlem süresi 2 saati geçmeden muradıma ermiştim.

Bugun yaklaşık 2 senedir sırf bu adli sicil kağıdını almaktan üşendiğim için gerçekleştiremediğim bir işimin zaman aşımına uğramaması için yine sicil belgesi almaya gittim. Sabah erkenden uyandım. Ne de olsa uzun bi maraton bekliyordu beni.

Hayrettir korktuğum başıma gelmedi :) Bu ülkede son beş yıl içinde somut olarak geliştiğini gördüğüm bir kurum oldu sonunda. Sağ olsun devlet büyüklerimiz bilgi işlem teknolojileri nimetlerinin farkına varmış. Binaya girmemle, belgeyi alıp çıkmam sadece 5 dakika sürdü. Önce daha önceden hazırlamış olduğum dilekçeyi önümde iki kişinin beklediği bankoya verdim. Tam 10 saniye sonra arkasına gerçekten temiz olduğumu söyleyen bir yazı yazıldı. Hemen yandaki bankoya geçip 5 YTL ödedim ve karşılığında bir mühür ve bir imza alarak mutlu mutlu adliyeden ayrıldım.

6 comments:

Herbert said...

hadi ya, vay canına. o adam çıkıp da ismini çığırınca duyulan haz bi başkaydı ama :)

Esterhazy said...

Bazen sasirtiyorlar hakikaten. Ben Isvec'te askerligimi uzatmak icin beni zorlu bi yolun bekledigine inaniyordum ama uyukelcilige gitmeme bile gerek kalmadan -ki Stockholm uzak bana, 7 saat uzaklikta- gayet de yardimsever insanlarla hallettim isimi bi haftada. Gerci hala bu isin icinde bi pislik var diyorum ama neyse. Alismisiz sanirim uzun ve sancili sureclere.

$afak said...

Yaklaşık bi 3 yıl önce hala anlattığın gibiydi durum dodo bey. O karmaşayı, çektiğim sıkıntıyı unutamam! O gün bugündür temiz kağıdını İstanbul'dan alıyorum. İstanbul'da her ilçe adliyesi ayrı odluğu için temiz kağıdı almak daha da kolay! :) İstanbul'da Ankara'ya göre daha kolay olan tek şey de budur bence! :)

Sarıyer Adliye'sine giriş ve çıkışım 2 dk sürmüştü. Bu rekoru kimse kıramaz bence! :)

Wuthering said...

Hangi adliyelerden bahsediyorsunuz yahu?

Istanbul'da belli basli adliyelerde adli sicil kaydinin alinmasi uzun suredir kisa surede halloluyor.. Ozellikle S.ahmet'de..

Bence saglik raporu almaya calismak daha zorlu bir prosedur.. en azindan ben ise girerken oyleydi.. o da degismis olabilir tabii..

dodo said...

herbert,
abi biraz mazoşit biraz da hedonist gördüm seni :)
estarhazy,
avrupada da bu işler bizdeki gibi yürüyorsa vay hallerine zaten....
şafak,
abi sana daha yakın bi adliye bulamadın mı? ne işin var sarıyerde?
wuthering,
sağlık raporunun alınması süreci ayrı bi post konusu olur. Ben de işe girerken yaklaşık 3 tam günüm sadece sağlık raporuna gitmişti. Öğleden sonra gidiyorsun,bu işlem sabah yapılır diyorlar sabah gidiyorsun, gel öğleden sonra sıra numarası al diyorlar :)
tam fıkra gibi

Wuthering said...

evet yaa.. hele rontgen cektirmek.. amaninnn.. ne eziyetli zamanlardi onlar..
hatirladikca bile sinirim bozuluyor.. yetisemedin, yarin gel sonucunu al..