Wednesday, January 31, 2007

Kaptanım B. Swing askerden döner dönmez önemli işlere imza atmaya başladı. Son 4 yılbaşı gecesinin 3'ünü geçirdiğim Paşa plazanın sahibi Korhan ile ilgili olarak çok güzel bir sunu hazırlamış. İkisine de sevgilerimi gönderiyorum. Bu sene ayrı geçti ama olsun.....

Friday, January 26, 2007




Haftasonu Özet:

Gözleri kör etmek pahasına oldukça afili adını hatırlamayamdığım ama rezene nane zencefil nardan oluşan bitki çayı içtim













Kaptan Swing'in askerden dönüşünü sebep sayıp bi güzel yedik içtik. Aşağıda mekanın fotoları var









Burası Karabiber. Balıkçı. Çok küçük ve şirin. Duvarlar sadece Atatürk resimleri ile dolu, müzik kesintisiz Zeki Müren. İki ortak: biri mutfakta diğeri serviste. Sonra da masalarda :) Sipariş yok önünüze gelen direk mideye: Hamsi, tekir, mezgit, istavrit, sarı kanat...
Rakı da olmasına rağmen hesap mutlu edecek derecede hesaplı









Salata harika, yalnız nar ekşisi gitmemiş (O da olmasa mükemmel)

















Şahika'nın doğum günü kutlamaları kapsamında kesilen pastalar....

Thursday, January 25, 2007


Çok ileri bir tarihte
Çok yaşlı olarak
Sessizce ayrılmalıyım
Kimseye pek gözükmeden
Ve kimseyi rahatsız etmeden.
Masamın üzerinde
Dünden kalan isler
Tamamlanmamış yazılar
Okunmayı bekleyen kitaplar
Ve anılar ve umutlar.
Filleri kuyruğundan çekerek
Tepeleri aşırtmakti görevim
Günler bitti filler tükenmedi
Ben elimden geleni yaptım
Gerisini siz tamamlayın.
Boşa geçmedi hayatım
Daha fazlası olabilirdi ama
'Buna da şükür' demeliyim
İşte sevgili dostlar
Ben böyle veda etmeliyim.
İsmail CEM
New York, 1995

Thursday, January 18, 2007


Aslında alıştığım yoğunlukta olmasa da yoğun geçti sayılır geride bıraktığım iki hafta. Cuma (yarın[19.01.2007]) gününü elimdeki işi bitirmek için son tarih olarak belirledim. Sınırları katı katı belirlenmiş bir iş planımız yok, kendi iş planımızı kendimiz çıkartıyoruz. Bu sebeple aslında cuma gününe bu işler yetişecek gibi bir dayatma olmasa da, sonradan daha fazla çalışmamak için böyle bir tarih belirledim kendime.

Bankalar Birliği'nin 1 günlük "Davranışsal Finans" konulu eğitimine katıldım. Zaten sosyal psikoloji alanı ilgimi çekmiştir hep, master ımı bıraktığım için üzülürüm ara ara. Çoğu bildik şeylerdi, ama benim için en ilginç olanı eğitmenimizin eski borsacılardan olmasıydı. 1986 yılında İMKB nin kuruluşunda bulunmuş, aracı kurumlarda çalışmış, yaşadığı komik olayları anlattı. İlerde zaman olursa onları da anlatırım belki de....

Perşembe günü hastalandım, yeni iyleştim. Dedikleri gibi.... Tam bir "1" hafta.

Çalıştığım fazla kurumsal kurum yeni bir diz üstü bilgisayar gönderdi bana. Eskisini çok seviyordum zor oldu ayrılmak. Ama sevindim bi yandan da DVD player ve wireless connection imkanı oldukça ilgi çekici :)

Çok sevdiğim dostum takım arkadaşım "kaptan" askerden döndü dün. Akşam onu görücem, antrenmanı iple çekiyorum.

Bu arada çok güzel balık yedim, az biraz rakı, ve çokça huzur.....

Arabayı servise götürdüm, motorsiklet parası aldılar :)

Pazartesi toplantım var istanbulda, özledim İstanbulu ve bana yaşattıklarını, iple çekiyorum gitmeyi.


Thursday, January 04, 2007

Reklam Kolajı



Ben sevmem Okan Bayulgen'i, tarzını kişiliğini kendisinin her türlü özelliğini, yıllardır televizyon kanallarında gösterilen programlarını hiç seyretmedim. Arayıp gereksiz bir sürü geyik yapan hatunları da hiç anlamadım. Ama başarılı olduğunu kabul etmek gerek. Türkiye gibi - adam harcama konusunda ağzının suyu akan medyası olan - bir ülkede daha iyisini yapmak herhalde mümkün olmazdı. 29 aralık akşamı da televizyon ekranına yalnız başıma bakıyor olsaydım, şimdi bile adını hatırlamadığım Okan Bayülgen'in sunduğu TV programını seyretmiyor olacaktım büyük ihtimal.

Beni keyiflendiren bir kaç şeyden biri Hakkı Devrim'in kendisine "abartı ve mubalağa kelimelerini aynı cümle içerisinde kullanmasının aynı anlama gelmelerinden ötürü yanlış olduğunu" söyleyen Okan Bayülgen izleyicisine verdiği mükemmel cevaptı. " Sizin gibi toy gençler günün birinde duyarsa şaşırmasın diye kullanıyorum öğrenmiş oldunuz" tarzındaki bir cevap verdi üstat. Bir diğer şey de yukarıdaki reklam kolajıydı. Ağzım açık deli gibi gülerek seyrettim :) Umarım beğenirsiniz